Haberler –
NORD tahrik sistemleri EN 50598-2'ye göre bir dizi testlerden geçerEkotasarım standardına göre yüksek sistem verimliliği
En güncel Ekotasarım Standardı EN 50598-2'yle, Avrupa Birliği, komple tahrik sistemlerinin yanı sıra tahrik elektroniği için de verimlilik gereksinimleri belirlemektedir.
Bargteheide, 2015-05-22
Tüm düzenlemeler geçerli hale gelmeden önce, NORD DRIVESYSTEMS zaten kendi bünyesinde üretilen ürünler ve sistemler için testler ve sayısal analizler gerçekleştiriyor ve böylelikle EN 50598-2 standardı ile ilgili müşterilerin tüm soruları için hızlı bir şekilde ayrıntılı bilgiler sunabiliyor. Gelecek gereksinimler esnek bir şekilde yerine getirilebilir. Standart, frekans invertörlerine ve motor yol vericilerine yönelik verimlilik sınıflarını tanımlar. IE0 (yüksek kayıp), IE1 (referans değerler) ve IE2 (referansın oldukça altında kayıplar). Aynı modele göre, sistem verimliliği IES0, IES1 ve IES2 olarak derecelendirilir. NORD invertörleri ile yapılan son testler, hem invertörlerin kendileri açısından hem de invertörleri ve enerji verimli motorları bir araya getiren güç tahrik sistemleri (PDS) açısından, EN 50598-2 standardındaki referans değerlerin oldukça altında güç kayıpları sergilemiştir. Sonuç olarak, NORD her zaman bir IES2 sistem verimlilik değeri sağlayabilir.
NORD her zaman, bütün aktarma organlarını göz önünde bulunduran kapsamlı bir yaklaşıma sahip olmuştur. Tüm bileşenler – redüktörler, motorlar, güç elektroniği ve fonksiyonel bilgi NORD fabrikalarında üretilen kurum içi geliştirmelerdir, ki bu da şirketi 100'ün üzerinde sektör için komple tahrik çözümlerinin tek kaynak sağlayıcısı haline getirir. 50 yaşındaki şirket, uygulama konusunda kapsamlı bir teknik bilgiye ve tüm tahrik bileşenlerinin etkileşimine dair ayrıntılı bir anlayışa sahiptir. EN 50598-2'ye göre sistem verimliliği, sadece tam güce göre değil aynı zamanda farklı torklara ve hızlara sahip sekiz belirli yük noktasına göre derecelendirilmiştir. Köklü konseptten ayrılan standart enerji verimliliği yüzdelerini değil de Watt cinsinden artan güç kayıplarını hesaba katar. Bu yeni yaklaşımın bir sonucu, artık yüksüz ve yüklü motorlu tahrik senaryolarındaki sistem performanslarının da karşılaştırılabilmesidir.